Yeni döneme merhaba
Değerli dostlarımız,
Kurucu başkanımız Dr. Ahmet Recep Tekcan’ın kısa süre önce istifasının ardından 8 Haziran tarihinde yaptığımız olağanüstü seçimli kongremiz, Federasyonumuz adına yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Bu kongrede teveccüh gösterip şahsımın Federasyon başkanı olmasını münasip gören tüm delegelere teşekkür etmek istiyorum.
Federasyonumuzun fiili olarak çalışmaya başladığı 2005 yılından beri başkan vekilliği görevini şahsıma tevdi eden kurucu başkanımıza da özellikle teşekkür etmek isterim. Ayrıca, geride kalan 13 yılı aşkın sürenin büyük çoğunluğunda bizimle birlikte hizmet yürüyüşünde yer alan Federasyon personelimize, yöneticilerimize, antrenör, hakem ve diğer kurullarımızda görevli arkadaşlarımızın her birine teşekkür ediyorum.
Her kim bu ülkenin gençliğine faydalı olma niyet ve samimiyetiyle bize yol arkadaşlığı etmişse, Allah ondan razı olsun. Bu federasyonun kuruluş amacı da tüm diğerleri gibi son tahlilde başta gençlerimiz olmak üzere vatandaşlarımıza faydalı olmaktır. Bu fayda, tek tek ulaştığımız insanlara sağladığımız faydadır. Bu fayda, sportif yetenek ve becerisiyle öne çıkarak Türk bayrağını uluslararası arenalarda gururla dalgalandıran milli sporcularımızın ülkemize sağladığı faydadır.
Bu çerçevede kongrede de dile getirdiğim üzere, amacımız önümüzdeki süreçte ulaştığımız kayıtlı birey sayısını, bir başka ifadeyle lisanslı sporcu sayımızı, belirli bir gelişim öngörüsü içerisinde 2024’e kadar yüz binin üstüne çıkarmaktır. Lisanslı sporcu sayımız bu rakama ulaştığında, okul sporları, lisanssız faaliyet yapan bireyler, sporcuların birinci derece yakınları gibi etkenler de düşünüldüğünde branşlarımız birkaç milyonluk bir sosyal etki ağına ulaşmış olacaktır.
Değerli arkadaşlar,
Bu köşede uzun zamandır yazılı değerlendirmelerimi sizlerle paylaşamamıştım. Sitemizdeki son yazıyı (BBD Federasyonu) 2013 yılında kaleme almıştım. Hâlbuki, bu yazılar hem tarihe düşülen not olması anlamında, hem de yönetim olarak sizlerle genel durum değerlendirmemizi ve ufkumuzu paylaşmamız anlamında büyük bir öneme sahip. Ama insan zaman zaman yoruluyor, üzülüyor, geride kalıyor, enerjisini yitirdiğini düşünüyor ve yapması gereken en önemli işi dahi erteleyebiliyor, dahası bütünden bu işleri göz ardı edebiliyor.
Ne diyor aşkın şairi Cemal Süreya; “Ve bazen sadece; yorgun oluyor insan. Ne küs, ne yalnız, ne de âşık!”
Federasyonda görev yaptığım 13 yıllık dönemde beni de zaman zaman esir alan bir duygu olmuştur yorgunluk. Hatta bazen bırakıp gitmek noktasına geldiğimi hissetmişimdir.
Ancak, 8 Haziran’la birlikte yeni bir sayfa açmış olmanın verdiği heyecanla üzerimizdeki atalet örtüsünü atma fırsatı yakalamış olduk. Bu süreçte başta yönetime yeni dâhil olan arkadaşlar olmak üzere, tüm camiamızın özel ve yakın bir ilgisini bekliyorum.
Geriye baktığımızda başarıyla yaptığımız işleri gördüğümüz kadar, altından kalkamadığımız işleri, dahası ajandamıza ekleyemediğimiz birçok önemli işi de görmek durumundayız.
Haddimizi biliyoruz, hakkımızı da bileceğiz, vazifemizi de bileceğiz, ortak akıl ve samimiyetle yeni dönemi gerçek bir sıçrama dönemine çevirmek için mücadele edeceğiz. Evet, aramıza yeni katılan arkadaşlardan çok şey bekliyoruz, ancak başta kendim ve kurucu başkanımız Ahmet Recep Tekcan olmak üzere bu işin içerisinde olan herkesten, bundan sonraki süreçte çok daha fazla faydalanmak istiyoruz. Yeni bir enerji ile yeni dönemi farklılaştırmak istiyoruz. İlk yönetim kurulu toplantısında açık yüreklilikle söylediğim gibi, bu farklılaşmayı temin edemezsek de bayrağı taşımayı hak edecek yeni arkadaşlara devretmeye de her daim hazır olacağız.
Yeni dönemde son yıllar için kronik hale gelen sorunlarımızın çözümüne odaklanarak işe başlayacağız. Bunu sağlamak için kurumsal yapımızı daha sağlam temeller üzerine oturtmayı planlıyoruz. Yakın süreçte birçok şeyi camiamızla şeffaf bir biçimde paylaşmayı ümit ediyorum. Sizlerden gelen her türlü dönütü de samimiyetle değerlendirmeye hazırız. Tabi bu minvalde şunun da altını çizmek isterim; kamu hizmet birimlerinde tikel öneri, talep ve beklentilerin çözümü değil, çoğunluğun düşünceleri ve faydası esas olmalıdır. Bunu da belirlemek için yine sizlerin görüşlerini dikkate alacağız.
Bu arada Uluslararası Bocce Konfederasyonu (CBI) Başkanlığına seçilmiş olmam münasebetiyle çok önemli ve tarihi bir sorumluluk daha üstlenmiş bulunuyorum. Özellikle 2024 Olimpiyat Oyunlarına hararetli bir adaylık süreci geçiren Bocce branşının küresel düzeyde liderliğini üstlenmek, bizim için bir anlamda ateşten gömlek giymek anlamına geliyor. Türk spor tarihinde uluslararası bir spor teşkilatının başkanı olma onurunu yaşayan ikinci kişi olmakla beraber, üzerimize binecek ezici yükün de farkındayız.
Üniversitedeki öğretim üyeliğinin yanı sıra, TBBDF ve CBI Başkanlığını da sağlıklı bir biçimde yürütebilmem için çok daha fazla fedakârlık yapmam, çok daha fazla mesai harcamam gerekiyor. Ama bu noktada en önemli gereklilik, her üç kulvardaki yakın çalışma arkadaşlarımın yapacağı fedakârlıklar olacak. Sizlerin desteği olmadan ileriye doğru tek bir adım atamayacağım aşikâr.Bu nedenle en yakınımdaki arkadaşlar başta olmak üzere herkesin çorbada tuzunun olmasını ümit ediyorum.
Bundan sonra belirli aralıklarla sizleri bilgilendirecek yazılar kaleme almaya gayret edeceğim. Bir nevi takdim yazısı olan bu yazımın ardından branşlarımıza ilişkin değerlendirmeleri, projelerimizi, vizyonumuzu yansıtacak yazılar kaleme alacağım. Kongrede belirttiğim üzere, önümüzdeki süreci kapsayacak bir mastır/stratejik plan çalışması hazırlayacağız ve bununla da ilgili genel değerlendirmeler yapacağım.
Yeni dönemde sizlerden özel bir ilgi, özel bir sabır, özel bir destek bekliyorum. Her kararın, her işin, her adımımızın aynı zamanda herkesi mutlu edemeyeceğini hatırlatarak ve yukarıda söylediğim üzere umumun faydasını eksen alacak işlere samimiyetle destek vermenizi bekliyorum.
Yeni bir yazıda buluşuncaya kadar, esen kalın, sporla kalın.
Selam ve saygılarımla.