BBD Federasyonu
TBBDF, açık ismiyle Türkiye Bocce Bowling ve Dart Federasyonu 2004 yılı sonunda alınan bir kararla kurulmuşsa da fiili olarak çalışmasını yönetimini oluşturduğu 2005 yılı ortalarından itibaren başlatmıştır.BBD Federasyonu
TBBDF, açık ismiyle Türkiye Bocce Bowling ve Dart Federasyonu 2004 yılı sonunda alınan bir kararla kurulmuşsa da fiili olarak çalışmasını yönetimini oluşturduğu 2005 yılı ortalarından itibaren başlatmıştır. Hemen hemen bir yıl sonra ise özerklik kazanarak yolunda yürümeye devam etmiştir.
2005 öncesinde Bocce ve Bowling kader birliği yapmış, önce Herkes İçin Spor Federasyonu, daha sonra Beyzbol-Softbol Federasyonu çatısı altında faaliyetlerini yürütmüştür. Dart ise Atıcılık ve Avcılık Federasyonu altında çalışmalarını yürütmüştür.
TBBDF öncesinde gerek Bowling gerekse Bocce için bağlı oldukları Federasyonlar çatısı altında yılda bir ya da iki ulusal faaliyet ve bir tane de uluslararası faaliyet gerçekleştirilmiştir. Bowling’de yapılan faaliyetlerin birçoğu özel işletmecilerin bireysel destekleri ile yapılmıştır.
Kendi federasyonundan önce Bocce, bugün de hala faal olan sayılı birkaç ilde bilinen/uygulanan bir spor idi. Bocce’nin Dünyada en yaygın disiplini olan Petank ve en eski disiplini olan Volo ise hiç bilinmiyordu. TBBDF’den sonra sadece bir yıl içerisinde Kulüpler arası Bocce ligleri kurulmuştur. Bu ligler geçen yıllarda kademeli hale getirilmiştir. Yine ilk yıl içerisinde Petank ve Volo disiplinleri ülkemizde tanıtılmış ve milli takımlarla her kategoride yurt dışında temsil sağlanmıştır.
Bocce’de yapılan küçük yatırımlar, disiplinli ve özverili çalışmalar kısa sürede meyvesini vermiştir. 2008 yılında başlayan başarılar her geçen gün artarak devam etmiştir. Avrupa-Dünya Şampiyonalarında her kategoride gümüş-bronz madalyalar kazanılmıştır. Akdeniz Oyunlarında 2 gümüş ve 3 bronz ile bu spor Türk spor kamuoyunun dikkatine sunulmuştur!
Bowling’de TBBDF öncesinde tamamıyla gönüllü kişiler eliyle yürütülen ligler, TBBDF ile birlikte kurumsallaştırılmış ve geliştirilmiştir. İlk başlarda giderlerini tamamıyla salonların üstlendiği, hakem parasını dahi salonların ödediği bu organizasyon tamamıyla federasyon eliyle yapılır hale gelmiştir. (Tabi ki federasyon eli derken işi yine aynı gönüllü insanların yaptığını belirtmek gerekiyor. Ancak maddi/idari anlamda bu işin sorumluğunu tamamıyla federasyon üstlenmiştir.)
Bowling branşında geride kalan yıllarda çok sayıda uluslararası temsil gerçekleştirilmiştir.Ülkemiz her yıl ortalama 4-5 uluslararası faaliyette milli takımlarıyla yer almıştır. Son olarak 2012 yılında Habib Doğan’ın elde ettiği derece ile bu başarı taçlandırılmıştır.
TBBDF öncesinde Dart için ise durum daha da olumsuzdur. Beş yıllık federasyon döneminde birkaç tane ulusal-uluslararasıfaaliyet ancak yapılabilmiştir. Bu süreçte tek bir antrenör yetiştirilmemiştir! Bunu bizzat yaşayan birisi olarak söylüyorum, zira ilgili Federasyon çatısı altında Eylül 2004’de açılması planlanan Antrenörlük Kursuna sadece 3 kişi başvurduğundan bu kursaçılamamıştır. (O güne kadar Dart’la hiçbir organik bağı olmayan birisi olarak başvuru sahiplerinden birisi olmam nedeniyle konuyu iyi hatırlıyorum!)
Dart kendi federasyonuna kavuştuktan sonra ise kademeli olarak çok hızlı gelişmiştir. İlk iki yılda milli takımlarımız uluslararası faaliyetlerde yerini almış, TBBDF uluslararası federasyona resmen üye olmuştur. TBBDF, Dart’ın uluslararası spor örgütlerinde yer edinebilmesi için yapılan tüm girişimlere resmen destek sağlamıştır.
Şu anda Dart’ta yetişen güçlü bir altyapı bulunmaktadır. Ayrıca Dart’ın ikinci versiyonu olan Elektronik Dart da ülkemizde belirli bir altyapı kazanmıştır. Yıldızlar ve gençler kategorilerinde Avrupa şampiyonalarında elde ettiğimiz madalyalar bunun en önemli göstergesidir.
Federasyonumuz çok sayıda kurumla işbirliğine giderek Bocce Bowling ve Dart’ın tanıtımı ve yaygınlaştırılması yönünde önemli adımlar atmıştır. Her üç branş bugün üniversitelerde ders olarak yer almaya başlamıştır. Bu konuda şahsi gayretlerimizin göz ardı edilmesi haksızlık olur..
Bugünlerde Ankara’da yaşayanlar yüzlerce bilbordda yer alan “Bowling bir spordur” sloganını görebilmektedir! Tabi bu bilbordda her şeyden önce TBBDF ön plandadır.Sıklıkla benzeri tanıtımlar sağlanmaktadır. Bu imkanların elde edilmesinde Başkanımız Ahmet Recep Tekcan’ın katkılarını yadsımak haramzadelik olmaz mı!
Federasyonumuz işlevsel olarak federasyon-konfederasyon karışımı bir yapıya sahiptir. Biz ısrarla üç branşla ilgili kurumlar, antrenörler, sporcular yetiştirmek ve branşlarımız arası geçişkenliği artırmak için uğraştık.Üç branşta faal olan kulüpleri öncelikli olarak destekledik.
Fazla detaya girmeden camiamıza şu mesajı iletmek istiyorum;
TBBDF, Bocce Bowling ve Dart branşlarının ortak örgütüdür. Hiçbir branş alt/bağlı branş değildir. Her üç branş da yapının ortağıdır. Ancak biz hiçbir zaman bu branşların eşitliğinden bahsetmedik. Prensip olarak uygulamaya çalıştığımız şey eşitlik değildir. Uygulamaya çalıştığımız şey adil bir ortaklık oluşturmaktır.
Bu noktada şehir efsanesine dönüşen bir eleştiriyi cevaplamak istiyorum. TBBDF’de tüm öncelik Bocce’ye ait, diğer branşlar önemsenmemekte ve gerekli desteği alamamaktadır.
Öncelikli olarak her üç branşın birbirine oranla eksileri-artıları bulunduğu hatırlanmalıdır. Bowling’in popülaritesi her zaman TBBDF için bir artı değer olmuştur. Bocce’nin sportif nitelikleri, eğitim kurumlarındaki ve uluslararası spor örgütlerindeki yeri, TBBDF’nin daha fazla destek almasını sağlamıştır. Dart’ın kolay uygulanabilir olması ve kısa sürede okul içi etkinliğe dönüşebilecek bir niteliği haiz olması bir avantaj olmuştur.
Diğer yandan Bowling’in tesislerle ilgili kısıtlılığı ortadır. Bu anlamda TBBDF olarak Kızılay’da uygulamaya çalıştığımız proje Dünya çapında bir projedir. Bu sporun ufkunu açacak niteliktedir. Üç yıldır enerjimizin büyük bir bölümünü bu işe harcamaktayız. Başkanımız son birkaç ay içerisinde sırf bu tesise izin alabilmek için başta Çankaya Belediye başkanı olmak üzere birçok kişi ile sayısız görüşme yapmıştır. Ancak işler dışarıdan görüldüğü gibi yürümüyor!
Bowling’de bir diğer sorun ise vergi ile ilgili mevzuatın değiştirilememesine bağlı olarak, salonların yatırım ve işletme maliyetlerinin inanılmaz derecede yüksek olmasıdır. Bu olumsuz koşullara rağmen tamamıyla gönüllü olarak salonlarını Federasyonumuza ve diğer sportif etkinliklere açan işletme sahiplerine müteşekkiriz.
Salon sahiplerini rahatlatmak ve spora katkı veren salonlarla bu tür katkıdan uzakta duran salonları ayırmak için gerekli düzenlemeleri yapıyoruz. İlgili mevzuat (Özel Beden Eğitimi ve Spor Tesisleri Yönetmeliği) değişirse bu düzenlemelerin somut çıktıları daha açık görülebilecektir.
Bu yapısal sorunların ötesinde Bowling’in en önemli sorunu altyapının geliştirilememesidir. Sırf bu amaca matuf uygulama projelerimizi çok yakında ortaya koyacağız. Sporcu-Antrenör-Kulüp-Federasyon zincirini kurarak, her yönüyle sporcu Bowlingciler yetiştirmek için adım atacağız.
Öte yandan Bocce her ne kadar da halk nezdinde çok bilinmese de sportif çevrelerin yakından tanıdığı bir branşa dönüşmüştür. Bocce’de yaşanan sorun ise çok daha farklı. Uluslararası arenada birbirinden ayrı dört farklı disiplinin ülkemizde bir arada yürütülüyor olması başlıca sorunumuz.
Daha açık söylemek gerekirse tek sorunumuz Bowling ile Bocce’yi aynı potada eritmeye çalışmak değil; Raffa, Volo, Çim Topu ve Petank disiplinlerini bir arada yapmaya çalışmak apayrı bir sorun alanı yaratıyor!
Bocce’nin diğer sorunu ise çok hızlı gelişmiş olmak. Ülkemizde hem nitelik hem nicelik olarak çok hızlı büyüyen bu branşın gelişimini sürdürebilmesi için artık alternatif kanallar/imkanlar bulmak gerekiyor. Bu anlamda okul sporlarını bir kurtarıcı olarak gördüğümü belirtmekten imtina etmeyeceğim.
Dart’a gelince, en büyük sorun uluslararası anlamda sportif nitelik kazanamamış olması. Bu yolda yapılan çalışmalara en ciddi desteği veren ulusal federasyon TBBDF’dir. Uluslararası Olimpiyat Komitesinin (IOC) alt örgütü olarak çalışan Uluslararası Spor Federasyonları Birliği (GAISF) nezdinde yapılan girişimlerde Ulusal Olimpiyat Komitesince tanınan bir federasyon olarak TBBDF’nin sunduğu dosyanın önemi büyüktür! (GAISF günümüzde SportAccord olarak isim değiştirmiştir. Dart hala bu örgüt içerisindedir ama IOC tarafından tanınmamaktadır!)
Dart’ın ikinci önemli sorunu ise bütün uygulamalarının alkol kültürünü içerisinde taşıyor olmasıdır. Şu anda oyuncuların çok önemli bir bölümü barlarda aktiftir. En büyük ve kapsamlı etkinlikler alkol tüketilen mekanlarda sürdürülmektedir. Federasyonumuz hiçbir zaman bu aktiviteleri engellemek/baltalamak gibi bir amaç taşımamıştır. Ancak diğer yandan federasyonumuzun yasal düzenlemeler ve spordan beklenen en doğal amaçlar çerçevesinde bu etkinlikleri destekleme lüksü de bulunmamaktadır. (Nitekim Gençlik Spor Bakanlığı Hukuk Müşavirliğinin konuyla ilgili tarafımıza verdiği son mütalaalarda da bu yolu izlememiz tek çözüm olarak ortaya çıkmıştır!)
Dart’ta olumlu taraf ise mekanlarda düzenli olarak Dart oynayan kişiler arasından ileri derecede sportif başarı yakalayan isimlerin çıkmasıdır. Daha önemlisi Ankara merkezli başlayan spor kulüplerindeki çalışmalardır. Bu çalışmalarda sportif gelişme için gerekli olan Sporcu-Antrenör-Kulüp-Federasyon zinciri kurulmuştur. Belirli sayıda elit genç sporcu yetişmiştir ve bu gençler yeni gençlere ilham kaynağı olmaktadır. Bu model desteklenmeye devam edilecektir.
Tekrar yukarıdaki şehir efsanesine dönecek olursak; TBBDF hiçbir branşını diğerinden ayırmamaktadır. TBBDF her üç branşında da yıllık ortalama 10’ar ulusal faaliyet yapmakta/yaptırmaktadır. Bu branşlarda yaklaşık 15-20 Avrupa-Dünya şampiyonasında temsil sağlamaktadır. Yuvarlak hesapla TBBDF resmi bütçesi ve gelirleriyle bir yıl içerisinde 30’a yakın ulusal faaliyet yapmakta, 20’ye yakın uluslararası faaliyete katılmakta ve 5’e yakın uluslararası faaliyete ev sahipliği yapmaktadır.Diğer faaliyetler, malzeme yardımları, vb. bunların dışındadır. TBBDF’nin 10 kat hatta 20 kat fazla bütçesini kullanan birçok federasyonda sayısal olarak bu rakamların yarısına bile ulaşılamamaktadır. Bu başarıda başta Federasyon başkanı olmak üzere bütün yöneticilerin yaptıkları doğrudan katkıların veya sağladıkları dolaylı katkıların büyük payı bulunmaktadır.
Yine aynı efsaneye dönecek olursak, TBBDF bütçesinin çoğunu Bocce branşı için kullanmamaktadır.Ancak Bocce branşında diğer branşlara göre daha fazla yurtdışı faaliyete katılıyor olmamız böyle bir algıyı oluşturmaktadır. Dahası bu yanlış algı elde edilen başarılarla bu branşın ön plana çıkması neticesinde güçlenmektedir. Ancak burada basit bir iki kıyas yapmak gerekirse, Bowling’de bir uluslararası faaliyet için kullanılan bütçeyle Bocce’de 4-5 faaliyete katılım sağlanabilmektedir. Ayrıca Bocce’de faal olan kurum kulüpleri sıklıkla bu tür faaliyetleri finanse etmektedir. Benzeri şekilde Dart’ta da son yıllarda alternatif bir disiplinin (elektronik dart) başlatılması ve kurumsal destek bulunmasıyla birlikte uluslararası faaliyetler çeşitlenmiştir.
Şunu özellikle belirtmek istiyorum; TBBDF bir bütündür. Bugüne kadar hiçbir platformda bu bütünlüğü bozmadık. Uluslararası yazışmalarda bile Türkiye Bowling Federasyonu, Türkiye Dart Federasyonu gibi isimlerin kullanılmasına izin vermedik. Bu üç branşın birbirini güçlendirmesi ve birbirleriyle kaynaşması için uğraştık.
Günümüzde spor yönetimi yeni federasyon kurulmasına prensip olarak karşıdır. Bu amaçla 4 yıl önce Gelişmekte Olan Spor Dalları Federasyonu oluşturulmuştur. Geçen zaman içerisinde bu Federasyondan ayrılarak kendi çatısına kavuşan branş olmamıştır!
Örneğin bu federasyona bağlı olan Squash branşı, 2008 öncesinde Badminton Federasyonuna bağlıdır. Badminton Federasyonu’nda bu branşın teknik kurul sorumlusu kimliğiyle müstakil bir federasyon olması yönünde girişimlere bizzat önderlik eden bir kimse olarak, bu branşın geçen 4 yıl içerisinde kendi çatısına kavuşmak adına hiçbir olumlu gelişme kaydedemediğine üzülerek şahit oluyorum.Halbuki bugün Squash, Olimpiyat Oyunlarına girme yönünde en önemli aday branş olarak hem IOC hem de TMOK tarafından fiili bir destek buluyor. (Sportif olarak Squash TBBDF branşlarının hepsinin ilerisinde bulunuyor. Eylül ayında yapılacak oylamada Olimpik programa dahil edilme ihtimali çok güçlü bir branş! Maalesef Dart branşımız henüz IOC tarafından tanınmış değil, diğer iki branşımızın ise 2024’e kadar Olimpik programa adaylığı söz konusu değil. )
Gelelim çok daha önemli bir noktaya. TBBDF branşlarını gerekli koşullar oluşturulmadan ayırmak, bu branşların tamamıyla yıkımına yol açabilir. Bugün Bowling’in popülaritesinden bahsederek müstakil bir Federasyon olmasını destekleyen arkadaşlar, Bowling’den daha popüler birçok branşın Federasyonuna yıllık sadece 30 bin TL - 50 bin TL bütçe veriliyor olduğunu bilmiyor herhalde.Spor yönetimi açısından benzer nitelikli branşlara/federasyonlara minimum bütçe verilmektedir. Bu branşlar öz gelirleri ile ayakta durmaktadır.Bugün Ankara’da yapılan bilbord ve diğer tanıtım faaliyetleri Bowling’in alacağı resmi bütçenin çok üzerindedir!
Dart da ise durum daha da olumsuzdur. Sporcu, kulüp sayısı, öz geliri bu kadar sınırlı ve uluslararası spor niteliği kesinlik kazanmayan bir branşın ülkemizde müstakil bir federasyon olma şansı şu an için hiç yoktur.
İdeal olarak her üç branşın ayrı federasyonunun olması herkesin tercihidir. Başta başkanımız olmak üzere hiçbirimizin bu branşları yedeğimizde tutmak gibi bir sevdası yoktur. Zira böyle bir sevdaya kapılmış olsak daha popüler branşlara hizmet sunabilme olanaklarına sahibiz. Başkanımızın birçok olimpik branşta yönetici olarak görülmek istendiği herkesin malumudur. Benimle birlikte birçok arkadaşım ise halihazırda diğer federasyonlarda önemli görevlere sahibiz zaten.
Burada polemik üretmek niyetinde değilim. Ancak şunu açık yüreklikle ortaya koyacağım. TBBDF bünyesinde yer alanherhangi bir branşın beklenilen asgari koşullara (örn. 50 aktif kulüp,10 bin aktif sporcu, 500 bin TL öz gelir, vb.) ulaşması durumunda, bu branşın ayrı bir Federasyon olarak yapılanması için gerekli genel kurul kararını alacak ve dosyamızı ilgili kurumlara sunacağız.
Evet, diyebilirsiniz ki bu sizin göreviniz. Biz de görevimizi yapmak için uğraşıyoruz zaten. Bu branşlar bizim evlatlarımız gibidir. Zamanı gelince her birisi mutlaka kendi yolunu çizecek, kendi çatısına kavuşacaktır. Bizim korkumuz, evlatlarımızın aklı evvel önerilerin peşine takılarak birbirlerine düşmesi veya yuvadan çıkıp yolunu kaybetmesidir. Biz de buna müsaade etmeyiz.
Ayrıca bizim evlatlarımızı koruyup kollayamadığımızı düşünenler ise taşın altına kendi ellerini koymalıdır. Yapılan işlerde hata bulmak çok kolaydır. Alternatifi üretmek, uygulamaya koymak ise oldukça zordur. İyi niyetle katkı sağlayacak her kuruma her kişiye kapımız açıktır. TBBDF sadece yönetim kurulundan müteşekkil değildir. TBBDF, başkanı, yönetim kurulu, çalışan personeli, alt kurulları, bağlı kulüpleri ve tesisleri, sporcuları ve hatta gönüldaşlarıyla birlikte bir bütündür!
Tabi ki sorumluluk birinci dereceden yöneticilere aittir. Başarı da başarısızlık da bizimdir. Ancak camianın tarafı olan bütün bireylerin ve kurumların da sorumlulukları bulunmaktadır.
Bitirmeden önce şunu da hatırlatmak istiyorum: Her türlü yapıcı eleştiriye açığız. Bazı platformlarda eleştiri yapılmasını engellememizin nedeni kolaylıkla polemik türemesi ve arkadaşlarımızın birbirini incitmesi dolayısıyladır. Bu tür yazışmaları/atışmaları engellemek de bunlara müsaade etmek de bizi sıkıntıyı sokmaktadır.
Birçok spor federasyonu bu tür kısır çekişmelerin pençesinde kıvranmaktadır. Bu anlamda müstesna bir yapıya sahibiz. Elbirliğiyle bunu korumaya çalışmakta hepimiz adına fayda var.
Selam, sevgi ve saygılarımla…
Dr. Mutlu TÜRKMEN
TBBDF Başkan Vekili