Nerede Kalmıştık!
Asker olmadan sadece iki gün önce, 10 Nisan'da, 'Geçici Bir Veda' başlıklı yazımla camiamızla olan ayrılığımı ilan etmiştim.Asker olmadan sadece iki gün önce, 10 Nisan?da, ?Geçici Bir Veda? başlıklı yazımla camiamızla olan ayrılığımı ilan etmiştim. Askerliğimin ilk günleri esnasında zorlu zamanlar geçirdim. Zorluğun nedeni fiziksel şartlar kadar ilk kez kolektif bir yaşam tarzını deneyimleme zorunda kalmamdan kaynaklanıyordu. Bir de tabi insanın özgürlüğünün kısıtlanması var. Acemilik döneminde işte bu duygu çok can yakıcı oluyor. Hele ki birkaç kilometre ötemde İstanbul Open?da Dünyanın en iyi Bowlingcileri ter dökerken, naçar kışlada kalmak inanılmaz bir duyguydu. Tabi usta olunca durum çok değişti, askerlik hizmeti daha ziyade keyifli bir hal aldı. Ustalığın ilk günlerinde İstanbul Time Out?taki Türkiye Kupasının finallerini izlediğim gibi, son günlerde de Bağcılardaki Raffa Türkiye Şampiyonası?nı üç gün başından sonuna izleme fırsatını kolaylıkla elde ettim J. Askerlik vazifemi ise İstanbul 3. Kolorduda Petank seferberliği başlattıktan sonra tamamladım!
Beş buçuk ay süren askerlik hizmetim esnasında iki kere de doğrudan faaliyetlerin içerisinde olma şansını buldum. Önce İskoçya?da yapılan Badminton Dünya Şampiyonasında antrenör olarak görevlendirilmem nedeniyle, Haziran ayı içerisinde iki hafta Ankara?da bulundum ve bu süreci Avrupa Bayanlar Petank Şampiyonası ile ilgili hazırlıklar için kullanma fırsatı yakaladım. Sonra Ağustos ayında Şampiyona için Ankara?daydım.
Avrupa Bayanlar Petank Şampiyonası, Euro2007, Petank ailesinin içerisine girişimizin henüz ilk yılında üstlenmemiz nedeniyle inanılmaz bir organizasyondu. Geçen yıl milli takımımız ve başkanımız Ahmet Recep Tekcan?la birlikte, İsviçre?de yapılan Petank Avrupa Şampiyonasına ilk kez katılmıştık ve orda Avrupa Petank Federasyonun genel kurulunda oybirliği ile Euro2007?yi Türkiye?ye almıştık. Tabi bunda başkanımızın verdiği açık çekler ve özellikle genel sekreter Loek van Tiggelen?in Türkiye sevdası ve başkan Jensin Flemming?in sıcakkanlı ? samimi yaklaşımı çok etkili olmuştu. Nitekim bunun sonunda 23 ülkenin katılımıyla önemli bir etkinliğe ev sahipliği yaptık. Ankara?nın su sorunu ile cebelleştiği günlerde, Büyükşehir belediyesinin içerisinde olduğu bir şampiyonayı yapmak bizim için ?deveyi hendekten atlatmak? kadar zor oldu. Ama çok şükür ki bir dizi aksaklığa rağmen şampiyonayı alnımızın akıyla tamamladık. Özellikle federasyon başkanımızın hem Dünya Petank Federasyonu Başkanı Claude Azema hem de Avrupa Petank Federasyonu yetkililerini ağırlamak için gecesini gündüzüne katması tüm aksaklıkları telafi edici bir etki yaptı. Sincan Gençlik Merkezi yetkililerinin hazırladığı muhteşem gala gecesi ve ertesi gün organize ettiğimiz Kapadokya turu ise şampiyonanın ardından tüm kafilelerin sadece olumlu izlenimlerle ülkemizden ayrılmasını sağladı.
Avrupa Petank Federasyonu başkanı Flemming?in Türkiye?den ayrılırken ?Mutlu, artık aramızda yer almalısın? sözleri ileriye dönük daha canlı ve yoğunluklu bir iş ortaklığı içerisinde olacağımızı gösteriyordu. Ayrıca eylül ? ekim aylarında Avrupa?da katıldığımız Raffa ve Volo şampiyonalarında, bir çok ülkenin bizim ev sahipliği yaptığımız şampiyonaya dair duydukları olumlu sözleri bizlere iletmeleri ne denli önemli bir iş yaptığımızı ortaya koydu.
Burada bahse değer önemli bir diğer konu da, Avrupa Şampiyonasında tribünleri dolduran seyirci önünde sporcularımızın elde ettiği inanılmaz sonuçlardı. Bir yanda Fransa?dan gelen sporcularımız, diğer yanda ne kadar yeni olsalar da inancın ve azmin insanı nereye taşıyacağını ispatlayan genç sporcularımız, engelleri birer birer aşarak çeyrek finale ulaştılar. Elde edilen muhteşem sonuçlardan sonra, iki takımımızdan birisinin ilk dörtte olmaması mucizeydi ve ne yazık ki mucize gerçekleşti (!) Ama Türkiye, 2009 Avrupa Şampiyonası için adını seri başlarının arasına yazdırmakla kalmayıp, kupanın en önemli talibi olacağını da ortaya koydu. Sporcularımıza ve teknik heyete kendi organizasyonumuzda bizi gururlandırdıkları için teşekkür ediyorum, başarılarından ötürü de kendilerini tebrik ediyorum. Euro2007 hem sportif anlamda hem de organizasyon anlamında bizim için çok önemli ve faydalı bir tecrübe oldu.
Bocce branşından başlamışken, San Marino?daki Avrupa Tekler Raffa Şampiyonası sınavımıza da değinmeden geçmek istemiyorum. Sporcularımız Caner Makara ve Deniz Demir elde ettikleri dereceden çok oynadıkları oyunlarla herkesin dikkatini çektiler. Caner, Dünya ?Avrupa Şampiyonu İtalyan sporcu ile çeyrek finalde karşılaşma talihsizliğinin neticesinde beşincilikle yetindi. Deniz, gruptan bile çıkamadı; ilk sekize bile giremedi. Ama Avrupa Şampiyonasının yıldızı oldu. 16 yaşındaki genç sporcumuz oyunuyla parmak ısırttı. Ve başta takımımıza eşlik eden Kazan Belediye Başkanı Lokman Ertürk olmak üzere herkes, sporcularımızın zirveye ne kadar yakın olduğunu gördü. Ülkemizde tek bir standart Bocce sahasının / zeminin olmamasının bize ne kadar pahalıya patladığını gördük. İlk maçlarda gruplarında oynadıkları maçlarda yenildikleri rakiplerine karşı, sporcularımızın ikinci üçüncü günde zemine alışmalarını müteakip sayı vermeden galip geldiklerini gördük. İşte bu ortamı gören Lokman Bey, San Marino?da ülkemize ilk standartlara uygun Bocce salonunu kazandırma kararını aldı. Kendisine bugüne kadar verdiği desteklerden ötürü tüm Bocce camiası adına şükranlarımı sunuyorum. San Marino?da ayrıca Dünya Bocce Federasyonu Başkanı Rizzoli?ye de yeterince desteklenmediğimiz için teessüflerimizi iletme ve neticesinde iki adet Bocce zeminini hibe etmelerinin sözünü alma fırsatını da bulduk!
Bowling branşımızda geride bıraktığımız önemli olaylara gelirsek; ilk kez yapılmasına rağmen zirveye oturan Ankara Open, katılımcıları, başarılı organizasyonu, dağıtılan ödülü, vb bir çok artısıyla göğsümüzü kabarttı. Federasyon olarak, uluslararası faaliyetlerimizin en yoğun dönemine tekabül etmesi nedeniyle ilkinde çok fazla içerisinde yer alamadığımız bu önemli organizasyonun ikincisinde daha ciddi ve nitelikli bir biçimde yer alacağız. Ankara Rollhouse bu büyük faaliyetle önemli bir başarıya imza atarken, 2008 yılının en önemli faaliyetlerinden birisi olacak Avrupa Bowling Federasyonunun ilk kez takvime aldığı Avrupa Masterlar Şampiyonasına da ev sahipliği yapma hakkını elde etti. Bu şampiyonada Avrupa turunun neticesinde en başarılı 16 erkek ve 16 bayan oyuncu boy gösterecek. Bu faaliyetlerin arkasındaki kahramana, federasyonumuz ve Avrupa Federasyonu yönetim kurulu üyesi Önder Gürkan?a, özellikle teşekkür etmek gerekiyor. Akdeniz Kupası ile başlayan, İstanbul ve Ankara Open ile devam eden önemli etkinliklerde hep onun imzası var. Dahası kendisi Avusturya?da yapılan Avrupa Bowling Şampiyonasının da direktörü olarak görev yaparak, sessiz sedasız bir ilke daha imza attı. Az önce kaydettiğim gibi 2008 yılında federasyon olarak daha nitelikli bir biçimde bu etkinliklerin içinde olacağız.
Yine alfabetik sırada kaldık; ve Dart branşımıza en son geldik. Ama aslında bunun nedeni Dart?ın üzerinde biraz daha uzunca durmak istememden kaynaklanıyor. Hepinizin az çok bildiği gibi askere gitmeden kısa bir süre önce Dart adına çok olumsuz bir sürece girmiştik. Ankara?da yaptığımız son Türkiye Şampiyonası?nda kontrolümüz ve dahlimiz dışında nahoş olaylar cereyan etmiş, neticesinde disiplin kurulumuz milli sporcularımızdan birisine bir yıllık ceza vermiş, bu sporcunun tahkime yaptığı itiraz reddedilerek ceza tescil edilmişti. Ardından da Dart camiasından şahsıma ve federasyona yönelik amansız salvolar ardı ardına gelmişti! Böylelikle çok olumsuz bir hava oluşmuş, camianın federasyona karşı mesafeli duruşu iyice derinleşmişti.
Halbuki başkanımızın da şahsımın da federasyonumuzun kuruluşundan beri Dart?a karşı ayrıcalıklı bir ilgisi vardı. Öyle ki henüz TBBDF kurulmadan aylar önce Atıcılık Federasyonu?nun açmış olduğu Dart Antrenörlük Kursuna müracaat eden 3 kişiden biri bendim! Tabi ki o zaman da Dart oynayanlar bu kursa duyarsız kaldıklarından, kurs açılamamış ve benim Dart serüvenim başlamadan bitmişti. Federasyonumuz vücut bulduktan sonra ise Dart?a olan ilgim büyüyerek arttı ve ilk antrenörlük kursunda kursiyer adaylar arasındaki yerimi aldım. GSGM oyunlarında Dart yarışmasını kazandım. Bir yandan da federasyon olarak sayısız ilklere imza atmaya devam ettik. Henüz birinci yılın sonunda Dünya Dart Federasyonu?na (WDF) tam üye olduk, Avrupa Şampiyonasına katıldık. 2007 yılı içinde ise ülkemizde bir çok ünlü sporcunun katılımıyla Uluslararası Turunç Dart Turnuvası yapıldı. Hemen ardından milli takımımız yine ilk kez Dünya Şampiyonasına katıldı. Geçen yıl WDF?nin, Uluslararası Olimpiyat Komitesinin yan kuruluşu olan Uluslararası Spor Federasyonları Birliği?ne yaptığı müracaat belki en çok beni heyecanlandırdı ve konuyla ilgili -üstümüze farz olmasa da- Uluslararası Spor Federasyonları Birliği?ne, Milli Olimpiyat Komitemize ve WDF?ye Türk Dart Federasyonu olarak bu sürecin arkasında olduğumuzu yazdık. Umarım WDF?nin Uluslararası Olimpiyat Komitesi nezdinde tanınmışlık mücadelesi önümüzdeki süreçte daha ciddi bir biçimde devam eder. 2012 Londra Olimpiyatları bu süreç için bir fırsattır. Bu fırsatın kaçması Dart?ın geleceğinin Dünya Spor Örgütlenmesi dışında kalmasına yol açar!
Yukarıda değindiğim Dart adına oluşan olumsuz hava Ağustos ayında atılan bir adımla birden dağılıverdi. Dart organizasyonları yapmak üzere kurulan Anatolians Group, federasyona müracaat ederek Dart organizasyonlarını yapma talebinde bulundu. Federasyon yönetiminin olumlu bulduğu proje bir sözleşme ile resmileştirildi. Ardından PDO adıyla yeni oluşan bir grup, Ankara?da düzenlenen mahalli lige nazaran çok daha sportif nitelikli bir yerel lig oluşturma talebiyle federasyonumuza geldi. Çok olumlu ve geniş bir vizyona sahip grup liderleri, gelecek için de Kulüplerarası Türkiye Dart Ligi projesini şimdiden zihinlerinde oluşturmuşlardı. Şahsım adına beni en çok heyecanlandıran şeylerden biri Dart branşının Türkiye genelinde bir çok ilde kulüpler düzeyinde yapılıyor olmasının planlanmasıdır. Anatolians Group Dart?a ciddi bir çıta koymuş, PDO da farklı bir kulvarda yeni bir çıta koymuştu. Ardından Dart?ın emektar grubu ADT harekete geçti ve yaptığımız görüşmeler neticesinde onlar da Dart etkinliklerinin federasyondan bağımsız olamayacağına karar verdiler. Böylelikle hem yapacakları yerel ligi hem de ulusal açık turnuvaları federasyona tescil ettirmek üzere başvurdular. Tabi bu ilişkilerin ortasında da her daim akil adam Mete Özdemirci bulunuyordu.
Böylelikle 6 ay önce dibe vuran Dart camiası - federasyon ilişkileri birden zirveye ulaştı. Anatolians Group tarafından organizasyonu gerçekleştirilen Atatürk Kupası Türkiye Dart Şampiyonası bu zirvenin en güzel fotoğrafını ortaya koydu. Bu güzellik bundan sonra devam edecek ve Dart çıkışını sürdürecek. TBBDF çatısı altında bugüne kadar en zayıf halka olarak gözüken Dart, bugünden sonra farklı bir yer edinmeye aday. Özerkleşen TBBDF?nin Ana Statüsünü hazırlarken, özellikle Dart?ın diğer branşlar tarafından yutulmasını engellemek için federasyonu oluşturan her üç branşın eşit delege ile genel kurulda temsilini karara bağlamıştık. Ancak Dart camiası bugüne kadar ne lisanslı sporcu sayısı ne de kulüp sayısı ile bu eşitliğe layık olmak adına bir adım atmadı. Bugün ise olay çok farklı bir boyut kazandı. Şu an itibariyle Dart branşının 2008 yılı içerisinde diğer branşların önüne geçeceğini yazmam kehanet olmayacak! Federasyon, AG, ADT, PDO ve Turunç elbirliği, 2008?de Dart?ın ülkemizde çok farklı bir yere gelmesini sağlayacak.
Son olarak başkanımızın geçen yıl sonu KKTC His Federasyonu ile imza etmiş olduğu protokolün neticelerine işaret etmek istiyorum. Protokolü müteakip ilk yılda KKTC?li sporcular Türkiye Bowling ligine katıldı ve KKTC Bowling Open Turnuvasına ev sahipliği yaptı. Dart?ta karşılıklı ikili turnuvalar yapıldı ve KKTC?li sporcular Türkiye Şampiyonalarında yarıştı, aralarından başarılı olan Hüseyin Orakçıoğlu Türk Milli Takımında Dünya Şampiyonasında yarıştı. Bocce branşında Türkiye delegesi olarak KKTC başkanı Hasan Senin Avrupa Bocce Federasyonu yönetimine girdi. Türk Bocce Milli Takımları Uluslararası Dr. Fazıl Küçük oyunlarında yarıştı. Özetle, bir protokol üç branşta çok örgün ilişkileri başlattı. Bu olumlu ilişkilerimiz ve yavru vatana desteğimiz devam edecek?
İşte aradan geçen 6-7 aylık sürenin genel muhasebesi. Her üç branşımızda da beklentilerimizin ötesinde / ilerisinde bir noktadayız.
Elbirliği ile daha da ileriye gideceğiz.
Spor dolu günler dileklerimle, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Dr. Mutlu TÜRKMEN